Kral Karl

Kral Karl
Yazı Özetini Göster

1.BÖLÜM

İsveç’te yine kan donduran bir soğuk vardı. Soğuk iklimi, insanlar üzerine de te’sir etmiş olacak ki samimiyetten yoksun olan halk robotlaşmış insanları andırmakta marifetliydiler. Soğuk iklimin donuk insanları arasında yadsınamaz olan gerçek ise halkı için tüm heyecanıyla çalışan belki de ülkedeki tek samimi şahıs olan İsveç Kralı 12. Karl’dı. Karl, halkına karşı samimi hisler beslemekte ve onlara hizmet için vazifesini ifadan kaçınmayan şahsiyetli bir kraldı. Halk mutsuz veya mutlu olacak bir ruh haline haiz olmasa da Karl’ın İsveç halkını müdafaası çevre ülkelere karşı sürüyor ülkesine toprak kazandırmak için gecesini gündüzüne katarak çalışıyordu. Kral Karl’ın gecelerini meydan muharebelerinin hayali kaplamakta, bu hayallerin tılsımıyla geceyi bir anda sabah olarak görmekteydi. Bu durum ise eşi Ulrika Elonara’yı bir hayli rahatsız etse de devleti için çalışan Krallarına asla sitem etmeyerek sevgisinden uzun müddettir uzak olmanın hicranını yaşamaktaydı. Kral Karl gece gündüz büyük bir fikir üstünde çalışmalarını sürdürüyor hatta Ulrika gece Karl’ın “Poltova” diyerek sayıkladığına şahitlik ediyor fakat anlam veremiyordu. Yabancı bir şehri Kral Karl’ın sayıklaması onda bir anlam karmaşasına neden oluyor hatta kadınlık hislerinin zafiyetine düşerek orada olan bir kadını mı düşünüyordu diyerek de kendini üzüntüye gark ediyordu. Karl sır gibi sakladığı fikirlerini yalnızca devlet makamında vazifeli lordlara söylüyor uzun uzun fikir alışverişlerinde bulunuluyordu. Lordlar ve belli başlı burjuva sınıfı dışında Karl’ın planından birazcık fikir sahibi olan Ulrika bulunuyor fakat bunu Karl dahil hiç kimse bilmiyordu.

 İsveç halkı Kral 12. Karl’a karşı tamamen sevgisiz değillerdi. Bunun en büyük sebebi ise şüphesiz Ulrika Elonara’ydı. İlk defa bir Kral burjuva sınıfından biriyle evlenmek yerine sıradan halktan biriyle evlilik yapmıştı. Karl ise her “İsveçli zaten birer asildir” diyerek halkını memnun etmeyi ve gönüllerini az da olsa kazanmayı başarmıştı. Halk bu sebeple kendisinin halk için savaştığına kesin kanaat getirmekteydiler. Ulrika ise halktan olmasına rağmen kendisini yetiştirmiş iyi bir hanımefendiydi.

 Kral odasına uzun müddet sonunda Ulrika’yı çağırtarak kendisi ile görüşmek istediğini muhafızlara söylemiş, haberi alan Ulrika ise heyecan içinde derhal Kral’ın yanına hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı. Kalp çarpıntıları tahtadan ayakkabılarına yansıyor ve kalp çarpıntısıyla ayakkabılarının sesi bir müddet sonra aynı ritimde kavuşarak Ulrika’yı terler içerisinde bırakıyordu. Nihayet odaya girdi ve usulca Karl’ın masasına doğru sokuldu. Karl, kendisiyle uzun zamandır vakit geçiremediğini dile getirerek bu günü tamamen kendisine ayırmak istediğini söyledi. Ulrika’nın heyecanı daha çok artmış olacak ki eli ayağı birbirine dolandı ve yüzüne tebessüm kondurarak Karl’a baktı…

Karl’ın Poltova Planı

Karl Lordlarla ve Asillerle bir araya gelerek onlara uzun müddet üstünde çalıştığı ve fikirler edindiği Poltova planından bahsetmek istiyordu.

–Büyük Krallığımızın asil yöneticileri, bugün sizlere Poltova planımdan bahsetmek üzere toplamış bulunmaktayım. Biliyorsunuz ki krallığımız giderek güçlenmekte ve yeni topraklar ele geçirerek ganimet kazanmaktadır. Bu sefer ise gözümüzü Ruslara dikmeliyiz ve bizlerin kudretli elleri Rusların Poltova şehrini boğmalıdır. Poltova İsveç’e katılmalıdır. İtirazı olan varsa derhal dile getirsin!

İçeride büyük bir sessizlik hakimdi lordlar savaşa asker göndermesi gerektiğini biliyor ve asiller de bu planın işe yaramamasından endişe ediyordu. Tüm bunlar içten içe düşünülüyor fakat kimse söze girip de Karl’a fikir sunmak istemiyordu. Karl ise “o, halde hazırlıklar başlasın!” Diyerek emri vermişti. Karl zoru başarmak istiyordu. Kendisinden önceki dönemde ve kendisinin bulunduğu dönemde de toprak kazanılmıştı fakat güçlü devletlere karşı değildi. Ruslar kendileri için oldukça güçlü bir devlet olmakla birlikte onlar da yeni toprak arayışı içindeydiler. Karl’ın uzun müddet üstüne düşündüğü ve hakim olmak istediği toprakları gece rüyasında sayıkladığı toprakları zavallı Ulrika başka şeylere yoruyor aklından bile geçirmediği fikirleri Karl’ın kendisine anlatmasını sabırsızlıkla bekliyordu.

Aynı Dönemde Büyük Cihan İmparatorluğu Olan Osmanlı Devleti Yahut
Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye
 

Türk, Laz, Rum, Ermeni, Müslüman Hristiyan, Musevi ve daha birçok milletin bir arada yaşadığı mozaik bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu Karl’ın krallıkla yönettiği küçük ülkesinin yanında üç kıtaya ve yetmiş iki millete hükmeden büyük bir imparatorluk. Tam olarak padişahların tanımlamasıyla “Devlet-i Aliyye-i Muhammediyye”dir. Bu sözü Peygamber efendimizin Medine’de kurduğu devletin devamı niteliğinde gördükleri ve Peygamber Efendimize karşı besledikleri büyük muhabbetten ileri gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun büyüklüğünü anlamak için; Karl’ın Ruslarla Poltova için uzun müddetler düşünerek girişeceği savaş, Osmanlı devleti için karıncaların dövüşü nispetinde ehemmiyet verilmeyecek derecede basit işlerdir. Hatta bu haberi padişaha vermeye bile gerek yoktur zira bu kadar önemsiz bir haberle Devletlu Sultan meşgul edilmemelidir. Bütün Milletlerin barış ve sükunet içinde yaşadığı bu büyük devlet, tüm insanlara sirayeti aksetmiş ve Osmanlı’dan övgülerle bahsedilmiştir. Nitekim adaletin anında tecelli bulduğu Hristiyan yahut Müslüman demeden herkesin hakkının teslim edildiği Cihan İmparatorluğu farklı düşüncede olan her kesim tarafından takdir ediliyor ve devletle aynı dine mensup olmasalar da gördükleri saygı ve şeref neticesinde bağlılık duymaktan kendilerini alamıyorlardı.

Kral Karl ve Ulrika Elonara

 Ulrika’nın tatlı tebessümünü gören Karl kendisine güzel taşlardan yontulmuş bir mücevher hediye ederek Poltva planından bahsetti. Ulrika ise mücevherle birlikte sevinci ikiye katlanarak gece Karl’ın rüyasında sayıkladığı şeyin savaş olmasından haz almışçasına bakışı Kral Karl’ı da sevindirmişti. Oysa Karl, Elonara’nın sevincinin Ruslara saldırmanın doğru olduğunu düşündüğü için verdiğini zannediyor, Elonara ise Karl’ın hayatında başka biri olmadığını anladığı için seviniyordu. Karışık hislerin vuku bulduğu bu hengamda netice olarak ikisi de mutluydu…

  1. Bölüm Sonu

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar