Aksiyon Ve Gençlik

Aksiyon Ve Gençlik
Yazı Özetini Göster

Gizli gizli seyre daldığımız o zarif İslam beldesi… Akisleri günümüze kadar kırıla kırıla da olsa ulaşmış; lakin biraz da yabancı kalmış olan Anadolu çocukları… Müebbet hükümle ve aşkla bağlı kaldığımız dava; İslam davası. Ayaklarımız yere basarken üstümüzde ağır bir yük. Bizi belki de ahirette yüzümüzü ak eyleyecek bir yük. Yük dedimse bakmayın, Rıza-i İlahi varsa sonunda bize yük değil mülk. Sanki Fatih Sultan Mehmet Han bana yirmi bir yaşından sesleniyor. Necip Fazıl’ın anlattığı gençlik biz miyiz demeden geçirtmiyor. Sel olup taşmadan rahat uyur muyuz?

Belki bir çığ olup küffara dert olur muyuz?! Ayaklarımıza Kudüs gücü gelir mi? Gelmese de biz bulur muyuz? Başlarımızda fes ile Viyana’da yürür müyüz?.. Yahut neyimiz varsa Viyana’ya yürür müyüz? Bir gece ansızın çıkıp gidiversek mesela… Peygamberimizin emriyle istesek kendimize. Yarım kalan işi erdirsek nihayete. Elbette önce memleket azizim! Tutuşmalı evvela aşkla Müslümanlar. Yangın yeri her biri, bağrında hem gül, hem yangın.

Uyanmalı kahpe oyunlara! Dimdik bir tavır çarpmalı küffarın suratına. Olmaz mı sanırsın? Çelebi Mehmet gibi fetret devrini yıksak. Uyansak taze baharlara. Kimliğimizi yeni fetihlerde bulsak da dilimizde eksik olmasa dualar. Kuru kavga değil, zira yakışmaz da bize. Allah davası için koştursak dört bir yana. Peygamber Efendimizin izinden mahşere doğru süzülsek mesela; bir gül kokusunda en sevgiliye dalıversek. Baharları, mevsimleri beklemesek de, Kur’an sesinde çiçekler açtırsak. Öyle dar gelse ki fethettiğimiz yerler; gönüllerde ise bir okyanus gibi akıntı içinde akıntı fikirler. Fikrimde bir nâra aşk ile Allah(c.c.) der. Aksiyon ve gençlik… İşte ihtiyaç işte lâzımâne.

Büyük âlimler, hocalar, üstatlar, gençliği işaret ederek; gelecek inşasını belirleyen deli cesaretlerini beklediklerini anlatagelmektedirler. Bu deli cesareti; ateiste ‘’Müslümanlara karışma!’’ diyecek. Putpereste ‘’Müslüman evlatlarına kural koyma!’’ lafzını söyleyecektir. Her fikre saygılı fakat her fikir kendi içinde samimi olmasını talepten taviz vermeyen bu gençlik; öncü nesildir! Arkalarından yiğit Anadolu evlatları tesbih taneleri misalince saf tutarak emr-i maruf ve nehy-i münkeri anlatacak, asla geri durmayacaktır. Bir gençlik! İçinde fırtınalar koparken, dışında ‘’davama nasıl faydam olur?’’ sorusunu kendine soracak.

Aksiyon ruhlu ve tepkisini direkt ortaya koyan bu nesil; kar yağarken açmış beyaz güller gibi berrak, yağmur yağarken içilen çay gibi sıcak ve en dar günde gelen Hızır(a.s.) gibi atik. Nesl-i pîrüpâk. Zemzem suyuyla yıkanmış gönüllerine Allah lafzını nakşederek süsleyen. Ehl-i sünnet üzere tutulan yolda şerit gibi akıp giderek; gönüller fetheden bu mübârek gençlik. Kim İslam davasıyla tutuşuyorsa işte bu, ‘’O’’ gençlik. Neden aksiyon ruh olması lazım? Cesaret aksiyon ister. Cesaret, ‘’Ya bana bir şey olursa?’’ sorusunu çöpe atarak; ‘’davamdan taviz vermem!’’ görüşünü ortaya koyar. Aksiyon ve cesaret ise sağlıklı, dinamik bünyelerde şekil bulur. Yaşlı insanlar bir adımı sızlayarak atabilir fakat bir genç koşsa da yorulmaz. Gelecek fikri tatbik edecek olan yalnızca gençlerdir. Kendi fikirleriyle dört bir yandan vatanı için mücadele eden zarif insanların izinden giden kanı deli akan insanlardır.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar