Namaz

Namaz ve Seccadem
Fikirlerim nabzımda atarken, kalbim yine baş döndüren güzelliğiyle nur dolu seccademe doğru gözlerimi çevirttirdi. Gözlerim ve ben, bir de kulağıma en hoş sadâ ezan sesi, dalgaların kumsalı okşadığı gibi usulca kulağımı okşamakta. Bir güç var, beni seccademden ayıran lakin daha da büyük bir güç, beni seccademe kaldıran. Nefis ve şeytan iki büyük yoldaş, karşılarında ise dimdik ama âciz ben, cihad etmekten bîtap düşmüş lakin tekrar bulduğum kuvvetle yeniden cenge girişmiş olan ben. Seccadem öperken beni alnımdan ne büyük bir zaferdir. Günde beş vakit, nefis ve şeytan, işsiz lakin güçlü, tek dertleri beni seccademden etmektir.
Övün sen münevver, bu günde geçit yok bu iki kahpe yoldaşa. Ben varım virdim var bir de seccadem. Ve her şeyden önemlisi Allah var bana güç bahşeden. Dertlerim yakamdan tutup beni aşağı çekmektelerken, Er-Rafi(c.c.) isminin tecellisini buluyorum. Ayaklarıma birden bir derman biniveriyor ve dertlerim yakamdan ayaklarımın altına akıyor. Her işte elimi semâya açıyorum ve dua… Dua… Dua…
Seccadem
Mutlak surette kabul edileceğinden şüphesiz. Nice dertler gelse de hepsini Rabbime şikâyet ediyorum. Rabbini dertlerine şikâyet edenlere inat. Kim daha büyük be ahmak… Gözlerim İslam harfleriyle haşır neşir lakin ecdadım gibi okuyamamaktan bana dert yanmakta. Kalbime hançer gibi saplanan bu elem hadise… Benim yeniden ecdadımın ruhuna doğru koşmam gerektiğini hatırlatıyor bana. Seccademi İstanbul’a serdim lakin dedem yetmez diye sesleniyor âdeta. Yetmez… Yetmeyecek de, karanlığın içinden ay parçası gibi çıkıverecek İslam parlayarak. Kabrimde namazım ve ben, iki büyük yoldaş… ‘’Neden geldim şu kâinata?’’ Suali tepemde bitince, ona cevabı yıllar sonra bulduğumu fark ettiğim gün alnım secdeye kavuştuğu ile aynı gün. Heyhat! Gerici desinler.
En ileriyi düşünen ben, sahte aydınların gözünde gerici olsam kaç yazar? Allah’ın dediklerini yapmak hangi küçük aydının(!) aklına sığar? Müdekkik İslam münevverine bir selam etmek bahtiyarlıktır. Günde beş vakit kıyama durmak senin zahmetin değil! Allah’ın kulunu huzuruna kabul buyurmasıdır. Ah şu yalnızlık altındaki mânâ ve derin fikirler ardındaki sonu gelmez ışık. Hepsi seccademin kumaşında saklı nakış, hepsi seccademin kumaşında azık.
Namaz
Karanlık odamda nurdan seccadem,
Kalbimde bir nâra İslam ile şen.
Vurur geceye parlak bir ay madem,
Virdim, takkem, örtüm, ay gibi muhkem.
Samet BOYLU